Dostluk, kadifeden bir gece
Dost için yanmak
Dönülmeyesi yol…
Ve nedamet
Islıktan bir bilmecedir ay dost!
Katı olur haziranın ayazı
Ve temmuzda kar yamaçları sarsıyorsa
İkindi vakitlerinde
İkiyüzlü bir cin tutuyorsa köşe başlarını
Lambalar da sönmüş demektir…
İtilen kapıları açardı yüzsüzlük
Ve rehavet duvarlardan taşardı…
Hiçlikten gelen ses pencereleri yakar
Kıymetli taşlarla döşenmiş bir taç
Baştan başa gezerdi
Sadakat
Kaşlarından inerdi…
Dostluk
Savaşlarda vurulan sancaktar gibi…
Elde avuçta ne varsa
Ya bir dilim ekmek
Ya bir baş soğan
Ve şimdi
Nedamet ıslıktan bilmeceyi çözüyor
Elde kâğıt kalem…
Yanılası cehennemlerde kor suların iltifatı…
Ya şimdi biterse
Evet ya
Biterse
Dostluk da yiterse
Ya yiterse
Kan dolmaz mı gömleğimin cebine?
Ya şimdi kim inanır
Savaşlarda omuz omuza ölenlere?
Ağustosta hava buz kâsesi
Hava harman
Toz toprak
Karman çorman…
Ve nedamet
Islıktan bir bilmece
Dostluk
Kadifeden bir gece
Dost için yanmak
Dönülmeyesi yol…
Cüneyt GÜNDOĞDU