Perdelerini kapattım dün gece evimin. Issız ışık, yalınayaktı. Duvara çarpıp geldiği yere dönen kehanet ne biliyordu artık, bilinmez. Oysa ne çok şey vadetmişti gelirken...
Gitme! Burada kal... Hemen yanımda, yanı başımda...
Gitme! Gitme işte. Neden diye sorma. Evet, haklısın belki gitmekte. Ama, gitme işte! Sorma hiçbir şey. Sadece, gitme...
Ben şimdi buradayım. Sen kim bilir hangi yaprağın üstündesin. Ve kim bilir hangi yaprağa renk ve can veriyorsun. Kıvrılıp uyuduğun o yapraktan hangi an,...
Hiç umutlarından umudunu kestiğin oldu mu senin? Kâğıttan bir gemiye yükleyip o ılık umutlarını yok oldun mu hiç derin denizlerde? O denizlerde, sonbahara rağmen...
Ne öncesi ne sonrası. Bugünündür bu acı. Kahredici fırtına yığılır bulutlara. Ve tütün sarısı düşler dökülür cemrelere. Sükûnet galeyana, iyiler kötüye, yüzler beriye döner....