Ne kadar büyük kahkahalar atıyorsun
Ve ne kadar tedirgin bakıyor gözlerin.
Aynaya bak hemen
Ellerin terli
Namusundan akmamış o hararet.
Büyük gülüyorsun ama,
Ellerini koyacak yer bulamıyorsun sen.
Yol boyu kaçışları, omuzlar üstü
Ayaklarında dikenler bitmiş.
Düşündün mü hiç
Büyük kahkahalar neden atılır?
Büyük sevinçlerden mi dersin?
Yağmur ha yağdı ha yağacak
Öksürüklerinde tren isi
Yayla tozu
Sokak pisi.
Kahkahanda şen şarkılar
Gül goncalar.
Hayallerini çalmış
Şer kaygılar.
Bir karar vermenin en mükemmel zamanıdır şimdi
Geçmişini anlayacağın
Geleceğini kuracağın.
Acının eşiğindesin zira, tam şu an.
Gülüşler ne güzeldir
İçten gülüşler.
Ama ya o örtüler…
Örtüler yok mu örtüler…
Seni senden ayıran
Seni küllerine boğan örtüler.
Büyük kahkahalar da örter mi gerçeklerin üzerini dersin?
Örter mi gözbebeklerinin yangınını?
Ellerinin terini
Gözlerinin kaçmış ferini
Kendi içindeki yerini?
Düşün
Nedendir bu hayat.
Elem midir, keder midir
Her bir tebessümün?
Yoksa heder midir
Örttüğün her bir günün?
Düşün
Çok düşün…
Aydınlat kendini
Tanı kendini
Kendin için gül kendine
Kendin kadar gül hatta kendine.
Gül
Sonsuz gül…
Özünde tamamlandıkça insanoğlu
Giderildikçe eksik yanlar
Ve yerleştikçe ruha, güçlü bir insanlık duygusu
Gülmek
En yüce eylemin olur
Kör kuyuları kapatılmış hayatında.
İçtense eğer o gülüş
İki elin birbirine kavuşmuş
İki elin karşındakine uzanmış
İki elin sevinç gözyaşlarını silmiş.
İki elin
Tek bedende iki yürek gibi çarpar.
Şimdi, şu an
Serazatımda en güçlü gözler, kaşlar.
Anlamalı kahkahayı, gülmeyi, gülümsemeyi.
Kendin için atılmalı o kahkaha
Kendin kadar atılmalı hatta.
Büyük kahkahalar, büyük sevinçlerden çıkmalı
Ve gözler;
O ağlama sesi
O çocuk heyecanı
O ürkek ceylan
Kahkahan kadar şen olmalı.
Ve uzamalı uzayabildiği kadar
Dal gibi bir gecenin seyrinde.
Cüneyt GÜNDOĞDU